Bebek İsimleri Listesi - O ve Ö Harfi İle Başlayanlar
349
| İsim | Cinsiyet | Köken | Anlamı |
| Oba | Erkek | Türkçe | 1. Çadırlarda yaşayan göçebe ailelerin meydana getirdiği topluluk. 2. Genellikle bölmeli göçebe cadın. 3. Yabancı. 4. Zeka ya da yetenekleri olağanüstü işler başaracak kadar üstün olan kimse, dahi. 5. Ova. |
| Oben | Erkek | Bilinmiyor | erkek deve |
| Obuz | Erkek | Türkçe | 1. Su kaynağı. 2. Akarsulardan oluşan küçük derecik. 3. İki derenin birleştiği dar yer. 4. Karların erimesiyle oluşan ufak dere. |
| Öcal | Erkek | Türkçe | .- Yapılan kötülüğün acısını çıkar, öcünü al. |
| Öcalan | Erkek | Türkçe | İntikam alan |
| Odhan | Erkek | Türkçe | Atak, hareketli ve canlı lider |
| Odkan | Erkek | Türkçe | 1. Canlı, coşkulu kimse. 2. Ateş kanlı. 3. Atak. Delidolu |
| Odman | Erkek | Türkçe | Ateş gibi canlı, coşkulu, hareketli kimse |
| Ödül | Erkek | Türkçe | l Bir basan ya da iyilik karşısında verilen armağan. 2. Yarışma veya müsabakalarda bir tarafın, kazanana verdiği hediye, mükafat. |
| Oflas | Erkek | Türkçe | (bkz. Oflaz) |
| Oflaz | Erkek | Türkçe | 1. İyi, güzel, eksiksiz, tam. 2. Gürbüz, yakışıklı, güzel giyinen. 3. Becerikli. 4. Eflatun rengi. 5. İşe yarar uygun. 6. Cesur kabadayı. |
| Oflazer | Erkek | Türkçe | Oflaz er. Gürbüz, becerikli, eksiksiz, yiğit |
| Ogan | Erkek | Türkçe | (bkz. Okan) |
| Oganer | Erkek | Türkçe | Oğan er |
| Oğaner | Erkek | Türkçe | Oğan er |
| Oğansoy | Erkek | Türkçe | Oğan soy |
| Öge | Erkek | Türkçe | 1. Çok akıllı. Yaşlı kimse. 2. Bir ulusun büyüğü, ileri geleni. 3.. Hekim. 4. Ün, şöhret. |
| Ogeday | Erkek | Türkçe | Alpaslanın 3 oğlundan birinin adı ALTAY, KUBİLAY ve OGEDAY anlamıda korkusuz savaşçı ki Alpaslanın ordularının başına geçmiş komutan olmuştur. |
| Ögeday | Erkek | Türkçe | 1. Çok akıllı, bilgili. 2. Moğol hükümdarı Cengiz Hanın oğlu. |
| Öger | Erkek | Türkçe | Akıllı, bilgili kimse |
| Öget | Erkek | Türkçe | Beğenilen, aranılan, övülen, iyi güzel |
| Ögetürk | Erkek | Türkçe | Akıllı, bilgili Türk |
| Oğuç | Erkek | Türkçe | 1. Oymak. Hısım, akraba. 2. Bereket. |
| Oğulcan | Erkek | Türkçe | Çok sevilen kimse. |
| Ogün | Erkek | Türkçe | Anımsanan belirli bir günde doğan |
| Öğün | Erkek | Türkçe | 1. Kendini yücelt, gurur duy. 2. Zaman vakit. 3. Kez, defa. 4. Önde, ileride olan. |
| Oğur | Erkek | Türkçe | 1. Uğur. 2. Samimi, içten dost. 3. Bir şey yapabilmek için ele geçen zaman ya da elverişli durum. |
| Oğuralp | Erkek | Türkçe | Samimi, içten yiğit |
| Oğurata | Erkek | Türkçe | Uğurlu ata |
| Oğuş | Erkek | Türkçe | Erkek çocuk |
| Öğüt | Erkek | Türkçe | Bir kimseye yapması ya da yapmaması gereken şeyler için söylenen söz |
| Oğuz | Erkek | Türkçe | 1. Mübarek, saf ve iyi yaratılışlı. 2. Genç, sağlam, güçlü. 3. Anlayışı kıt, bön. 4. Köylü. Tosun. 5. Türk efsanelerinde geçen büyük bir kahraman. Büyük bir Türk boyu. |
| Oğuzalp | Erkek | Türkçe | Oğuz boyundan, yiğit, savaşçı |
| Oğuzata | Erkek | Türkçe | 1. Oğuza mensup, güçlü yiğit baba. 2. Oğuz kahramanı. |
| Oğuzbala | Erkek | Türkçe | 1. Oğuz çocuğu. 2. Yiğit gürbüz çocuk. |
| Oğuzbay | Erkek | Türkçe | Oğuz bay |
| Oğuzcan | Erkek | Türkçe | Oğuz can |
| Oğuzer | Erkek | Türkçe | Oğuz er |
| Oğuzhan | Erkek | Türkçe | 1. Yiğit han, hakan. 2. Oğuz boylarının efsanevi kahramanı. |
| Oğuzkan | Erkek | Türkçe | Damarlarında Oğuz kanı taşıyan |
| Oğuzman | Erkek | Türkçe | Güçlü, sağlam, iyi yürekli, dost kimse |
| Oğuztan | Erkek | Türkçe | Görkemli, aydınlık |
| Oğuztüzün | Erkek | Türkçe | 1. Sağlam, yiğit. 2. Yumuşak huylu, sakin. |
| Okan | Erkek | Türkçe | 1. Anlayışlı. Anlama, öğrenme. 2. Tanrı, oğuz. |
| Okanalp | Erkek | Türkçe | 1. Anlayışlı yiğit. 2. Tanrısal gücü olan yiğit. |
| Okanay | Erkek | Türkçe | Okan ay |
| Okandan | Erkek | Türkçe | Tanrıdan gelen, Tanrının verdiği |
| Okaner | Erkek | Türkçe | (bkz. Okanalp) |
| Okatan | Erkek | Türkçe | Ok atan |
| Okatay | Erkek | Türkçe | Ok atay |
| Okay | Erkek | Türkçe | 1. Baht, talih, şans. 2. Bahtlı, talihli. 3. Beğenme. 4. Satürn gezegeni. |
| Okbaş | Erkek | Türkçe | Ok baş |
| Okboğa | Erkek | Türkçe | Hızlı ve boğa gibi güçlü |
| Okbudun | Erkek | Türkçe | Birlik içinde olan. Dürüst soya mensup |
| Okcan | Erkek | Türkçe | Canlı, hareketli canı tez |
| Okçun | Erkek | Türkçe | Uzak, öte, uzakta bulunan |
| Okdağ | Erkek | Türkçe | Ok dağ |
| Okdemir | Erkek | Türkçe | 1. Demir gibi sağlam ve atak. 2. Demirden yapılmış ok. |
| Öke | Erkek | Türkçe | (bkz. Öge) |
| Oker | Erkek | Türkçe | Hızlı, canlı, hareketli kimse |
| Öker | Erkek | Türkçe | Akıllı kimse |
| Okergün | Erkek | Türkçe | Ok ergin |
| Okgüç | Erkek | Türkçe | Ok gibi güçlü ve hızlı |
| Okhan | Erkek | Türkçe | Hızlı, atak ve güçlü lider, han |
| Okkan | Erkek | Türkçe | Ok kan |
| Ökkeş | Erkek | Arapça | 1. Erkek örümcek. 2. Bir dağ adı. |
| Öklü | Erkek | Türkçe | Akıllı |
| Okman | Erkek | Türkçe | 1. Ok gibi hızlı, güçlü kimse. 2. Okçu. Kemankeş. |
| Ökmen | Erkek | Türkçe | Akıllı, zeki, bilgili kimse |
| Ökmener | Erkek | Türkçe | Akıllı, bilgili kimse |
| Okşak | Erkek | Türkçe | 1. Benzeyiş. 2. Benzeyen, andıran. |
| Oksal | Erkek | Türkçe | Ok sal |
| Oksalmış | Erkek | Türkçe | Ok atmakla meşhur |
| Okşan | Erkek | Türkçe | Daima övülen, beğenilen insan ol |
| Oksar | Erkek | Türkçe | Ok atışına hazırlan |
| Oksay | Erkek | Türkçe | Ok ve Saydan birleşik isim |
| Oksev | Erkek | Türkçe | Ok ve Sevden birleşik isim |
| Okseven | Erkek | Türkçe | Ok seven |
| Oksu | Erkek | Türkçe | Hızlı ve düzenli akan su |
| Oktan | Erkek | Türkçe | Ok tan |
| Oktar | Erkek | Türkçe | Ok tar |
| Oktay | Erkek | Türkçe | Öfkeli, sinirli, kızgın |
| Öktem | Erkek | Türkçe | Güçlü, onurlu, gösterişli, korkusuz |
| Öktemer | Erkek | Türkçe | (bkz. Öktem) |
| Ökten | Erkek | Türkçe | Akıllı, bilgili, fazıl, kahraman, cesur |
| Oktuğ | Erkek | Türkçe | Ok tuğ |
| Oktuna | Erkek | Türkçe | Ok tuna |
| Oktüre | Erkek | Türkçe | Ok türe |
| Oktüremiş | Erkek | Türkçe | Ok türemış |
| Öktürk | Erkek | Türkçe | Akıllı, güçlü Türk |
| Okuş | Erkek | Türkçe | 1. Zeka, akıl, anlayışlılık (Öküsten). 2. Çağrı, davet. |
| Okuşlu | Erkek | Türkçe | Zeki, akıllı, anlayışlı |
| Okutan | Erkek | Türkçe | Eğitici, öğretmen |
| Okutman | Erkek | Türkçe | Okutan, öğreten, öğretmen |
| Okuyan | Erkek | Türkçe | 1. Okumayı seven. 2. Çağıran, davet eden. |
| Okyalaz | Erkek | Türkçe | Ateş gibi canlı ve çabuk |
| Okyan | Erkek | Türkçe | Ok yan |
| Okyanus | Erkek | Yunanca | Ana karaları birbirinden ayıran büyük deniz |
| Okyar | Erkek | Türkçe | Ok yar |
| Okyay | Erkek | Türkçe | Ok yay |
| Olca | Erkek | Türkçe | Savaşta düşmandan ele geçirilen mal, ganimet |
| Olcay | Erkek | Türkçe | Baht, talih, ikbal |
| Olcayto | Erkek | Türkçe | Bahtı açık, talihli |
| Olcaytu | Erkek | Türkçe | Bahtlı, şanslı, talihli |
| Olcaytuğ | Erkek | Türkçe | (bkz. Olcaytu) |
| Olcum | Erkek | Türkçe | l. Eli işe yatkın, becerikli, usta. 2. Kendini olduğundan üstün gösteren. 3. Hekimlik taslayan kimse. |
| Oldaç | Erkek | Türkçe | Şişman, büyümeye, gelişmeye elverişli olan |
| Olgaç | Erkek | Türkçe | Olgun, yetişkin, iyi gelişmiş |
| Olgun | Erkek | Türkçe | Bilgi, görgü ve hoşgörüsü gelişmiş kimse |
| Olgunay | Erkek | Türkçe | Olgunay, dolunay |
| Olguner | Erkek | Türkçe | Olgun er. Yetişmiş, iyi gelişmiş kimse |
| Olgunsoy | Erkek | Türkçe | Tanınmış soydan gelen |
| Olgunsu | Erkek | Türkçe | Olguns |
| Olsar | Erkek | Türkçe | Adın duyulsun |
| Olyarcan | Erkek | Rum | Eski rumca’ da sevilen beğenilen kişi anlamına gelmektedir. |
| Omaç | Erkek | Türkçe | Hedef, gaye, amaç |
| Omay | Erkek | Türkçe | 1. Seçkin, seçilmiş. 2. Özet, öz. |
| Ömer | Erkek | Arapça | İslam Devletinin II. Halifesi Ömer b. Hattab. Dünya durdukça adaletinden dolayı ondan bahsedilecek. Cennetle müjdelenmiştir. Hak ile Batılı çok iyi ayırt edebilen bir alim olduğu için Ömeru1-Faruk adını almıştır |
| Ömür | Erkek | Arapça | 1. Hayat müddeti, yaşama süresi. 2. Hayat, dirilik. |
| Ömüral | Erkek | Arapça-Türkçe | Uzun ömürlü ol |
| Ömürcan | Erkek | Arapça-Türkçe | Ömrü Uzun Olan |
| Önal | Erkek | Türkçe | İleri git, lider ol anlamında |
| Onar | Erkek | Türkçe | Daha iyi bir duruma giren, mutlu olan. Hastalıktan, dertten kurtulan |
| Onaran | Erkek | Türkçe | 1. Düzelten, yararlı bir duruma getiren. İyileştiren, tedavi eden. 2. Başaran, bitiren. |
| Onat | Erkek | Türkçe | 1. İyi, güzel, düzgün. 2. İyi yaratılışlı. 3. Doğru, dürüst nitelikli. 4. Kolay. |
| Onatkan | Erkek | Türkçe | Onat kan. Temiz, dürüst soydan gelen |
| Onatsü | Erkek | Türkçe | Güzel, dürüst asker. Nitelikli asker |
| Onay | Erkek | Türkçe | -Uygun bulma, onaylama. Uygun yerinde |
| Önay | Erkek | Türkçe | Ayın ilk günlerindeki hali, hilal |
| Önaydın | Erkek | Türkçe | Ön aydın |
| Onbulak | Erkek | Türkçe | On bulak |
| Öncel | Erkek | Türkçe | 1. Birine göre kendinden önce yerini tutmuş olan kimse. 2. Bizden önce yaşamış olanlar. |
| Öncübay | Erkek | Türkçe | Klavuz, rehber, önder kişi |
| Önder | Erkek | Türkçe | Bir davada, fikri siyasi bir harekette önde giden, önayak olan, kitleyi idare eden kimse, lider, şef |
| Önel | Erkek | Türkçe | Bir işin tamamlanması için verilen süre, vade, mühlet |
| Önem | Erkek | Türkçe | Değer verilen önemli olan. |
| Önen | Erkek | Türkçe | Hak, adalet |
| Öner | Erkek | Türkçe | 1. Önde gelen, başta gelen. 2. Yön. 3. Sıra. |
| Ongar | Erkek | Türkçe | Kurtuluş |
| Ongay | Erkek | Türkçe | Kolay |
| Öngay | Erkek | Türkçe | Jüpiter gezegeni |
| Öngel | Erkek | Türkçe | Ağır başlı |
| Ongen | Erkek | Türkçe | Basan, zafer |
| Ongu | Erkek | Türkçe | 1. Gönül rahatlığı, mutluluk, sağlık. 2. Bayındırlık, gelişmişlik. |
| Öngü | Erkek | Türkçe | 1. İlk, önce, önceki. 2. Direnme, inat. |
| Öngül | Erkek | Türkçe | 1. Direnen, inatçı kimse. 2. Ön ayak olan, teşvik eden. 3. Kılavuz. |
| Ongun | Erkek | Türkçe | 1. Eksiksiz, tam. 2. Verimli, bol, Bayındır. 3. Kutlu, uğurlu, beğenilen. 4. Kurtulmuş, onmuş. 5. Gelişmiş, gürbüz. |
| Ongunalp | Erkek | Türkçe | Kutlu, uğurlu, beğenilen yiğit |
| Onguner | Erkek | Türkçe | Gelişmiş, gürbüz genç |
| Ongüner | Erkek | Türkçe | Ongün-er |
| Ongüneş | Erkek | Türkçe | Ongün-eş |
| Ongunsu | Erkek | Türkçe | Bol ve gür akan su |
| Öngüt | Erkek | Türkçe | 1. Saklanarak yanaşma, izinden yürüme. 2. Hücum etmek için elverişli yer. |
| Önkal | Erkek | Türkçe | Ön kal |
| Önnur | Erkek | Türkçe | Ön nur |
| Önsal | Erkek | Türkçe | Ön sal |
| Önsoy | Erkek | Türkçe | İlk soy |
| Onuk | Erkek | Türkçe | Sevgili, aziz |
| Onuker | Erkek | Türkçe | Onuk er. Sevilen, sevgili insan, saygı değer |
| Onuktekin | Erkek | Türkçe | Sevilen, sayılan güvenilir, emin insan |
| Onul | Erkek | Türkçe | İyileş, iyi ol, sağlıklı ol |
| Onultan | Erkek | Türkçe | İyileştiren, düzelten, sağlığına kavuşturan |
| Onur | Erkek | Türkçe | 1. İnsanın kendisine karşı duyduğu saygı. 2. Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı değer, şeref. |
| Önür | Erkek | Türkçe | Kendinden önceki, eski. Öne geçen, ileriye giden |
| Onurad | Erkek | Türkçe | Onuruyla tanınmış ad |
| Onural | Erkek | Türkçe | Şan, şeref kazan |
| Onuralp | Erkek | Türkçe | Onuruyla tanınmış kimse. Yiğit ve onurlu |
| Onurcan | Erkek | Türkçe | Onur ve can kelimelerinin birleşiminden meydana gelmiştir. |
| Onurhan | Erkek | Türkçe | Onurlu han, hükümdar |
| Onurkan | Erkek | Türkçe | Onurlu, soylu kandan gelen |
| Onursal | Erkek | Türkçe | Onurla ilgili. Saygı için verilen san |
| Onursan | Erkek | Türkçe | Onuruyla tanınmış, şerefli |
| Onursay | Erkek | Türkçe | Onur say |
| Onursev | Erkek | Türkçe | Onur sev |
| Onursoy | Erkek | Türkçe | Onurlu soydan gelen |
| Onursu | Erkek | Türkçe | Onur su |
| Onursü | Erkek | Türkçe | Onurlu asker |
| Opal | Erkek | Türkçe | Değerli bir taş Bir koloittir; bileşiminde %3 ile %13 su bulunur; görünümü yağsı veya camsıdır, kırık yüzeyleri kavkıya benzer. Daha ayrıntılı bilgi için http://tr.wikipedia.org/wiki/Opal |
| Orak | Erkek | Türkçe | 1. Ekin biçme zamanı, hasat. 2. Ekin biçme aracı. |
| Oral | Erkek | Türkçe | Kuleyi, şehri ele geçir, zaptet |
| Oralmış | Erkek | Türkçe | Kale, şehir almış. |
| Oran | Erkek | Türkçe | 1. Ölçü, nispet, derece. Ölçülü, hesaplı. 2. Tahmin. 3. Anlayışlı. 4. Abartma, abartı. 5. Özel işaret, nişan. |
| Oray | Erkek | Türkçe | 1. Ateş gibi kızıl renkte ay. 2. Şehirli, şehirde yaşayan. |
| Orbay | Erkek | Türkçe | Ordu komutanı. Ordu beyi |
| Orbek | Erkek | Türkçe | Şehir beyi |
| Orbey | Erkek | Türkçe | Bekçi muhafız |
| Orcan | Erkek | Türkçe | 1. Bey can. 2. Üstün, kıdemli kişi. |
| Orcaner | Erkek | Türkçe | (bkz. Orcan) |
| Orçun | Erkek | Türkçe | Ardıllar, halefler |
| Ören | Erkek | Türkçe | 1. Eski yapı ya da kent kalıntısı. 2. Şehir kent. Köy. 3. Bitek ova. 4. Ormanlık yer. |
| Örenel | Erkek | Türkçe | Cömert ve geniş el |
| Örener | Erkek | Türkçe | Geniş, güven veren yiğit |
| Örengül | Erkek | Türkçe | Yaban gülü |
| Örgen | Erkek | Türkçe | 1. Organ. 2. İnce halat, urgan. |
| Orgül | Erkek | Türkçe | Ateş gibi kırmızı renkte gül |
| Orgun | Erkek | Türkçe | Gizli saklı |
| Örgün | Erkek | Türkçe | Sıcak gün |
| Orgunalp | Erkek | Türkçe | Orgun alp |
| Orgunalp | Erkek | Türkçe | Örgün alp |
| Orguntay | Erkek | Türkçe | Orgun tay |
| Orhan | Erkek | Türkçe | Şehrin yöneticisi, hakimi. Orhan Gazi: Osmanlı imparatorluğunun ikinci padişahı |
| Orhon | Erkek | Türkçe | (bkz. Orhun) |
| Orhun | Erkek | Türkçe | 1. Orta Asyada bir ırmak. 2. Orta Asya Türklerinin kullandığı en eski yazı. 3. Yüksek, yüce Hun anlamında. |
| Orkan | Erkek | Türkçe | Or kan |
| Orkide | Erkek | Fransızca | Çiçeklerinin güzelliği nedeniyle seralarda yetiştirilen değerli bir süs bitkisi |
| Orkun | Erkek | Türkçe | (bkz. Or hun) |
| Orkut | Erkek | Türkçe | Kutlu, uğurlu şehir |
| Orkutay | Erkek | Türkçe | Or kut ay |
| Orsan | Erkek | Türkçe | Yüce adı olan |
| Örsel | Erkek | Türkçe | Ör sel |
| Ortaç | Erkek | Türkçe | 1. Tepe, ozanların bulunduğu. 2. Mirasçı. 3. Veliaht. 4. Sıfat fiiller. |
| Ortan | Erkek | Türkçe | Ateş renginde kızıl tan |
| Ortanca | Erkek | Türkçe | 1. Pek çok türü bulunan süs bitkisi. 2. Yaş bakımından üç kardeşin büyüğü ile küçüğü arasındaki kardeş. İsim olarak kullanılmaz. |
| Örtün | Erkek | Türkçe | Ortanca kardeş |
| Ortunç | Erkek | Türkçe | Ateş renginde tunç |
| Oruç | Erkek | Türkçe | İslamın beş şartından birisidir. Tan yerinin ağarmasından güneş batana kadar Allah rızası için yiyip içmekten cinsi münasebetten sakınmak. İbadet. Savm. -Oruç Reis; Önceleri Cezayirde olup daha sonra Osmanlı donanmasına katılan ünlü denizci |
| Oruk | Erkek | Türkçe | l. Aile, oymak. Göçmen olarak gelip bir yere yerleşen. 2. Yol, çare, imkan. |
| Orun | Erkek | Türkçe | 1. Özel, yer. Önemli bir görevlinin çalıştığı yer, makam. 2. Gizli, habersiz. 3. Huy, yaratılış. |
| Orus | Erkek | Türkçe | Eski uygur adlarındandır. "Talih, baht, saadet" anlamındadır |
| Oruz | Erkek | Türkçe | Düşün, düşünce |
| Oskan | Erkek | Türkçe | Akıllı |
| Oskay | Erkek | Türkçe | Neşeli, mutlu |
| Osman | Erkek | Arapça | 1. Bir tür kuş ya da ejderha. 2. Hz. Muhammed (s.a.s)in damadı ve Hz. Ömerden sonra devlet başkanı olan III. halife. 3. Osmanlı devletinin kurucusu, Osman Gazi. |
| Otac | Erkek | Türkçe | Hekim, doktor |
| Otaran | Erkek | Türkçe | Hayvanları otlatan çoban |
| Otay | Erkek | Türkçe | Ateş renginde ay |
| Ötüken | Erkek | Türkçe | 1. Oğuz destanında Tiyenşan dağlarıyla Orhun havzası arasında bulunduğu belirtilen, ormanlık kutsal bölge. 2. Moğolcada yer Tanrıçası. - İsim olarak kullanılmaz. |
| Öveç | Erkek | Türkçe | 2, 3 yaşındaki erkek koyun |
| Övgü | Erkek | Türkçe | Takdir, beğeni, yüceltmek anlamlarını taşımaktadır. |
| Övünç | Erkek | Türkçe | Övünmeye yol açan, övünülecek şey |
| Oya | Erkek | Türkçe | 1. Genellikle ipek ibrişim kullanılarak iğne, mekik, tığ ya da firkete ile yapılan ince dantel. 2. İnce, güzel, nazik. |
| Oyal | Erkek | Türkçe | Oy al |
| Oyalp | Erkek | Türkçe | Oy alp |
| Oyanalp | Erkek | Türkçe | Oğan alp. Güçlü yiğit |
| Oyhan | Erkek | Türkçe | Oy han |
| Oykan | Erkek | Türkçe | Oy kan |
| Öykü | Erkek | Türkçe | Hikaye / Masal |
| Öyküm | Erkek | Türkçe | Benim hikayem anlamını taşımaktadır. |
| Oykut | Erkek | Türkçe | Oy kut |
| Oylum | Erkek | Türkçe | 1. Vadi, koyak. Çukur, oyuk. 2. Bir cismin uzayda kapladığı boşluk. |
| Oyman | Erkek | Türkçe | Görüş, düşünce sahibi |
| Öymen | Erkek | Türkçe | Evcimen, evine bağlı |
| Oytun | Erkek | Türkçe | 1. Kutsal, mübarek. 2. Beğenilen, güzel yer. Alçak yer, ova. |
| Oytunç | Erkek | Türkçe | Oy tunç |
| Oyum | Erkek | Türkçe | Oymak işi |
| Öz | Erkek | Türkçe | 1. Bir kimsenin betiği, manevi varlığı. 2. Bir şeyin temel öğesi. 3. Kan bağı ile bağlı olan. 4. Katıksız, an. 5. Çay, dere. |
| Özak | Erkek | Türkçe | Öz ak. Özü temiz, doğru kimse |
| Özakan | Erkek | Türkçe | Öz akan |
| Özakay | Erkek | Türkçe | Öz akay. Özü temiz kimse |
| Özakın | Erkek | Türkçe | Öz akın |
| Özakıncı | Erkek | Türkçe | Öz akıncı |
| Özaktuğ | Erkek | Türkçe | Beyaz tuğ |
| Özal | Erkek | Türkçe | Öz al |
| Özalp | Erkek | Türkçe | Özünde yiğit olan kimse |
| Özalpman | Erkek | Türkçe | Özünde yiğit olan kimse |
| Özalpsan | Erkek | Türkçe | Yiğitliğiyle tanınan kimse |
| Özaltan | Erkek | Türkçe | Sabah seher vöaktinde göğün kızıllaşarak aydınlanması |
| Özaltay | Erkek | Türkçe | Altaylara mensup. Öztürk |
| Özaltın | Erkek | Türkçe | Özü altın gibi değerli olan kimse |
| Özaltuğ | Erkek | Türkçe | Kırmızı tuğ |
| Ozan | Erkek | Türkçe | 1. Şiir yazan, şair. Halk şairi. 2. Şakacı, tatlı, güzel konuşan. |
| Özan | Erkek | Türkçe | Öz an |
| Ozanalp | Erkek | Türkçe | Şiir söyleyen tatlı dilli yiğit |
| Ozaner | Erkek | Türkçe | Ozan er |
| Ozansoy | Erkek | Türkçe | Güzel konuşan, şiir yazan bir soydan gelen |
| Ozansü | Erkek | Türkçe | Güzel konuşan, şiir yazan asker |
| Özarı | Erkek | Türkçe | Arı gibi çalışkan kimse |
| Özarkın | Erkek | Türkçe | Öz arkın |
| Özaslan | Erkek | Türkçe | Aslan gibi güçlü, soylu kimse |
| Özata | Erkek | Türkçe | Ata ve Öz kelimelerinden birleşik isim |
| Özatay | Erkek | Türkçe | Özü herkesçe tanınan kimse |
| Özay | Erkek | Türkçe | Özü ay gibi temiz, parlak, aydınlık kimse |
| Özaydın | Erkek | Türkçe | Özü temiz, aydınlık kimse |
| Özbal | Erkek | Türkçe | Balın özü |
| Özbala | Erkek | Türkçe | Öz çocuk |
| Özbaş | Erkek | Türkçe | Öz baş |
| Özbaşak | Erkek | Türkçe | Öz başak |
| Özbatu | Erkek | Türkçe | Öz batu |
| Özbay | Erkek | Türkçe | Yiğit, Türk Alpi |
| Özbek | Erkek | Türkçe | 1. Yiğit, cesur, özü güçlü. 2. Orta Asyada yaşayan bir Türk boyu ve bu boydan olan kimse. 3. Dere, çay. |
| Özbekkan | Erkek | Türkçe | Özbek soyundan gelen |
| Özben | Erkek | Türkçe | Soyluluk ve asalette öz, temel |
| Özberk | Erkek | Arapça-Farsça | Özü güçlü kimse |
| Özbey | Erkek | Türkçe | (bkz. Özbay) |
| Özbil | Erkek | Türkçe | Az ama Öz Bile |
| Özbilek | Erkek | Türkçe | Güçlü bilek |
| Özbilen | Erkek | Türkçe | Kendisi bilen, kendiliğinden bilen |
| Özbilge | Erkek | Türkçe | Bilgelik taşıyan. Doğasında bilgelik bulunan |
| Özbilgin | Erkek | Türkçe | Öz bilgin |
| Özbilir | Erkek | Türkçe | Asıl bilgiye ulaşan, temel bilgi sahibi |
| Özbir | Erkek | Türkçe | Soy, temel, asıl birliği |
| Özboğa | Erkek | Türkçe | Öz boğa |
| Özçam | Erkek | Türkçe | Öz çam |
| Özcan | Erkek | Türkçe | Candan, samimi, içten |
| Özcanan | Erkek | Türkçe-Farsça | Kişiye en yakın, sevgili |
| Özcebe | Erkek | Türkçe | Zırh, cevşen, silah, mühimmat işleriyle uğraşan |
| Özçelik | Erkek | Türkçe | Özü çelik gibi sert ve güçlü |
| Özçevik | Erkek | Türkçe | Canlı, çevik, hareketli kimse |
| Özçın | Erkek | Türkçe | Özü doğru, saf, temiz kimse |
| Özçınar | Erkek | Türkçe | Öz çınar |
| Özdağ | Erkek | Türkçe | Öz dağ |
| Özdal | Erkek | Türkçe | Öz dal |
| Özdamar | Erkek | Türkçe | Öz damar |
| Özde | Erkek | Türkçe | Bir kimsenin benliğinde, manevi varlığında olan. |
| Özdeğer | Erkek | Türkçe | Bir şeyin gerçek değeri |
| Özdek | Erkek | Türkçe | 1. Temel, esas, kök. 2. İç, öz, çekirdek. 3. Madde. |
| Özdel | Erkek | Türkçe | Hediye |
| Özdemir | Erkek | Türkçe | Özü demir gibi güçlü |
| Özden | Erkek | Türkçe | 1. Soyca temiz, köleliği olmayan, özgür. 2. Özle, özvar-lıkla, gerçekle ilgili. 3. Suların geçtiği yer, su geçidi. 4. Özsu. |
| Özdener | Erkek | Türkçe | Özden er |
| Özderen | Erkek | Türkçe | Öz deren |
| Özdeş | Erkek | Türkçe | Her türlü nitelik bakımından eşit olan, benzer olan |
| Özdil | Erkek | Türkçe | Gönülden, içten |
| Özdilek | Erkek | Türkçe | Candan dilenen dilek |
| Özdilmaç | Erkek | Türkçe | Tercüman, çevirmen |
| Özdinç | Erkek | Türkçe | Özlü, canlı, dinç olan kimse |
| Özdinçer | Erkek | Türkçe | Özü canlı, dinç olan kimse |
| Özdoğa | Erkek | Türkçe | Gerçek, bozulmamış tabiat |
| Özdoğal | Erkek | Türkçe | Öz doğal |
| Özdoğan | Erkek | Türkçe | Öz doğan |
| Özdoğru | Erkek | Türkçe | Özünden temiz, dürüst kimse |
| Özdoru | Erkek | Türkçe | Öz doru |
| Özdoruk | Erkek | Türkçe | Zirve. Yüksek şahsiyet |
| Özduran | Erkek | Türkçe | Öz duran |
| Özdurdu | Erkek | Türkçe | Öz durdu |
| Özduru | Erkek | Türkçe | Özü duru, katıksız olan |
| Özek | Erkek | Türkçe | 1. Güç. 2. Çalışkan. 3. Küçük dere. 4. Ağacın, bitkinin özü, içi. Bitki filizi. 5. Bir şeyin ortası. 6. Sel yarıntısı. |
| Özekan | Erkek | Türkçe | Öze kan |
| Özel | Erkek | Türkçe | Öz el. l. Yalnız bir kişiye, bir şeye ait ya da ilişkin olan. Devlete değil, kişiye ait olan. 2. Her zaman görülenden, olağandan farklı, dikkate değer |
| Özen | Erkek | Türkçe | 1. Bir işin elden geldiğince iyi olması için gösterilen çaba. 2. İçerlek, tam orta, en içeride olan. 3. İlk söz. 4. Bir birine yakın iki dağın arasındaki uzaklık, ara. Dere, ırmak. |
| Özenay | Erkek | Türkçe | Özen ay |
| Özenç | Erkek | Türkçe | Halk ağzında istek, imrenme anlamındadır. |
| Özender | Erkek | Türkçe | Ender bulunan yaratılışta olan, değerli |
| Özengin | Erkek | Türkçe | Özü engin, geniş ve derin |
| Özengül | Erkek | Türkçe | Özen gül |
| Özenir | Erkek | Türkçe | Çaba gösteren, en iyisini yapmaya çalışan |
| Özenli | Erkek | Türkçe | Özenle çalışan kimse |
| Özer | Erkek | Türkçe | Yiğit, doğru kimse |
| Özercan | Erkek | Türkçe | Özer can |
| Özerdal | Erkek | Türkçe | Öz er dal |
| Özerdem | Erkek | Türkçe | Bütün erdemleri özünde toplayan |
| Özerdim | Erkek | Türkçe | Özüne erdim, ulaştım |
| Özerdinç | Erkek | Türkçe | Özünde canlı, dinç olan erkek |
| Özerek | Erkek | Türkçe | Asıl amaç, ulaşılmak istenen şey |
| Özerhan | Erkek | Türkçe | Yiğit, cesur han |
| Özerk | Erkek | Türkçe | Kendi kendini yönetme yetkisi olan |
| Özerkin | Erkek | Türkçe | Özgür, güçlü kimse |
| Özerkmen | Erkek | Türkçe | – Özünde güçlü olan. |
| Özerman | Erkek | Türkçe | 1. Bir şeyi çok isteyen. 2. Pişmanlık duyan |
| Özerol | Erkek | Türkçe | Gerçek yiğit ol |
| Özertan | Erkek | Türkçe | Öz ertan |
| Özertem | Erkek | Türkçe | Özünde erdemli olan |
| Ozgan | Erkek | Türkçe | Öne geçen, kazanan, başarılı |
| Özge | Erkek | Türkçe | 1. Başka, gayrı, diğer. Yabancı, ağyar. 2. İyi, güzel. 3. İki dağ arasındaki dereciklerin birleştiği yer, derenin başlangıcı. 4. Şakacı. 5. Cana yakın, sıcakkanlı. 6. Yürekli, gözü pek. |
| Özgebay | Erkek | Türkçe | İyi, güzel, yürekli erkek |
| Özgeer | Erkek | Türkçe | İyi güzel erkek |
| Özgen | Erkek | Türkçe | Özü geniş, rahat, sakin kimse |
| Özgenalp | Erkek | Türkçe | Sakin, ağırbaşlı yiğit |
| Özgenay | Erkek | Türkçe | (bkz. Özgenay) |
| Özgenç | Erkek | Türkçe | Öz genç |
| Özgener | Erkek | Türkçe | (bkz. Özgenalp) |
| Özger | Erkek | Türkçe | İyi, güzel kimse |
| Özgiray | Erkek | Türkçe | Kuvvetli, kudretli yiğit. Kırım hanlarının kullandığı isimlerden |
| Özgü | Erkek | Türkçe | 1. Kutsal. 2. Özellikle birine ya da bir şeye ait olan. |
| Özgüç | Erkek | Türkçe | Temel güç. Ana kuvvet |
| Özgül | Erkek | Türkçe | 1. Özü gül gibi olan. 2. Özellikle bir türe ait olan. |
| Özgülay | Erkek | Türkçe | Öz gül ay |
| Özgüleç | Erkek | Türkçe | Güler yüzlü, içten gülen kimse |
| Özgüler | Erkek | Türkçe | Öz güler |
| Özgülüm | Erkek | Türkçe | Öz gülüm |
| Özgün | Erkek | Türkçe | Nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan. Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan |
| Özgünay | Erkek | Türkçe | Özgün ay. |
| Özgünel | Erkek | Türkçe | Üstün, kerem sahibi cömert el |
| Özgüner | Erkek | Türkçe | Öz güner |
| Özgüneş | Erkek | Türkçe | Güneş gibi parlak ve kapsamlı |
| Özgür | Erkek | Türkçe | 1. Kendi kendine hareket etme, davranma karar verme gücü olan. 2. Tutuklu olmayan, hür. Başkasının kölesi olmayan. Bağımsız. |
| Özgürcan | Erkek | Türkçe | Özgürlüğüne düşkün kimse |
| Özgürel | Erkek | Türkçe | Özgür davranan kimse |
| Özgüven | Erkek | Türkçe | Kendine güvenen |
| Özhakan | Erkek | Türkçe | Hakan soyundan gelen |
| Özhan | Erkek | Türkçe | Hükümdar soyundan gelen |
| Özil | Erkek | Türkçe | Gerçek ülke |
| Özilhan | Erkek | Türkçe | Ülkenin hanı, reisi |
| Özilter | Erkek | Türkçe | Yurdun gerçek savunucusu, koruyucusu |
| Özinal | Erkek | Türkçe | Gerçek arkadaş, dost |
| Özinan | Erkek | Türkçe | Özden gelen inanç, iman |
| Özkan | Erkek | Türkçe | Temiz kan, soylu kimse |
| Özkar | Erkek | Türkçe | Öz kar |
| Özkaya | Erkek | Türkçe | Öz kaya |
| Özkayra | Erkek | Türkçe | İçten gelen bağış, iyilik |
| Özke | Erkek | Türkçe | Sağlam, sağlıklı. Temiz yürekli |
| Özkent | Erkek | Türkçe | Öz kent |
| Özker | Erkek | Türkçe | Sağlam, temiz yürekli er |
| Özkoç | Erkek | Türkçe | Cesur, savaşkan yapılı. |
| Özkök | Erkek | Türkçe | 1. Esas, temel, kaynak. 2. Neslin geldiği soy ağacı. |
| Özkul | Erkek | Türkçe | Gerçek kul. Hakkıyla ibadet eden kul |
| Özkurt | Erkek | Türkçe | Öz kurt |
| Özkut | Erkek | Türkçe | Kutsanmış, kadr sahibi |
| Özkutal | Erkek | Türkçe | Gerçek mutluluk senin olsun |
| Özkutay | Erkek | Türkçe | Özü uğurlu ve ay gibi parlak olan |
| Özkutlu | Erkek | Türkçe | Kutlu olan şeyin kendisi. Özü kutlu, uğurlu olan |
| Özkutsal | Erkek | Türkçe | Öz kutsal |
| Özlek | Erkek | Türkçe | 1. Toprağın özlü, verimli yeri. 2. Zaman. 3. Doğa üstü güç, felek. |
| Özlem | Erkek | Türkçe | Yeniden görme, tekrar kavuşma arzusu, hasret tahassür. Bir şeye karşı duyulan istek, meyil |
| Özlen | Erkek | Türkçe | 1. Su kaynağı. Küçük dere. 2. Ağaç kökü. 3. Özlenecek kadar sevilen bir kişi ol. |
| Özler | Erkek | Türkçe | Özleyen anlamındadır. |
| Özleyiş | Erkek | Türkçe | Özlem duygusu, özlemek. |
| Özlü | Erkek | Türkçe | 1. Özü benliği olan. 2. İçten gerçek. 3. Verimli. |
| Özlüer | Erkek | Türkçe | Şahsiyet sahibi, olgun kişi |
| Özmen | Erkek | Türkçe | Özlü kimse, özü iyi, sağlam kişilikli |
| Özmert | Erkek | Türkçe | Mert yapılı |
| Özmut | Erkek | Türkçe | Yapısında mutluluk olan |
| Öznur | Erkek | Türkçe | Özü ışıklı, aydınlık kimse |
| Özöğe | Erkek | Türkçe | Bir şeyin aslı, özü |
| Özoğul | Erkek | Türkçe | Öz oğul |
| Özoğuz | Erkek | Türkçe | Oğuza mensup. Oğuza ait |
| Özok | Erkek | Türkçe | Özü ok gibi güçlü olan |
| Özol | Erkek | Türkçe | Özün değişmesin, göründüğün gibi ol |
| Özönder | Erkek | Türkçe | Gerçek önder |
| Özöz | Erkek | Türkçe | Gönlü geniş kimse |
| Özozan | Erkek | Türkçe | Gerçek şair |
| Özpala | Erkek | Türkçe | Pala gibi sert ve keskin kişilikli |
| Özpeker | Erkek | Türkçe | Özünde çok güçlü olan yiğit |
| Özpınar | Erkek | Türkçe | Öz pınar |
| Özpolat | Erkek | Türkçe | Özü çelik gibi sağlam olan |
| Özpulat | Erkek | Türkçe | (bkz. Özpolat) |
| Özşahin | Erkek | Türkçe | Şahin gibi güçlü, atak, çabuk yapılı |
| Özsan | Erkek | Türkçe | Adı duyulmuş ünlü |
| Özşan | Erkek | Türkçe | Öz şan |
| Özsel | Erkek | Türkçe | Özle ilgili, öze ilişkin |
| Özselen | Erkek | Türkçe | Gerçek haber |
| Özşen | Erkek | Türkçe | Şen yapılı |
| Özsevi | Erkek | Türkçe | İçten gelen sevgi |
| Özsu | Erkek | Türkçe | Bitki ve hayvan dokularında bulunan sıvılara verilen ad |
| Özsü | Erkek | Türkçe | Gerçek asker. Askeri kişilik ve yapı sahibi |
| Özsüer | Erkek | Türkçe | (bkz. Özsü) |
| Özsungur | Erkek | Türkçe | Sakin, soğukkanlı yapısı olan |
| Öztan | Erkek | Türkçe | Karanlığı bitiren, aydın başlangıç |
| Öztanır | Erkek | Türkçe | Gerçeği ayırabilen |
| Öztarhan | Erkek | Türkçe | 1. Büyük nüfuz sahibi. 2. Komutan, han. 3. Toprak zengini. - (bkz. Tarhan) |
| Öztaş | Erkek | Türkçe | Öz taş |
| Öztay | Erkek | Türkçe | Öz tay |
| Öztaylan | Erkek | Türkçe | (bkz. Taylan) |
| Öztek | Erkek | Türkçe | Öz tek |
| Öztekin | Erkek | Türkçe | Yapısında emniyet ve güven taşıyan |
| Özten | Erkek | Türkçe | Öz ten |
| Öztimur | Erkek | Türkçe | Özü demir gibi güçlü |
| Öztin | Erkek | Türkçe | Ruhun özü. Sağlam bir ruh yapısı olan |
| Öztinel | Erkek | Türkçe | Öz tinel |
| Öztiner | Erkek | Türkçe | Ruhsal yönden sağlıklı erkek. (bkz. Tiner) |
| Öztoygar | Erkek | Türkçe | (bkz. Toygar) |
| Öztuna | Erkek | Türkçe | (bkz. Tuna) |
| Öztunç | Erkek | Türkçe | Özü tunç gibi güçlü olan |
| Öztürk | Erkek | Türkçe | Özü sözü türk. |
| Özüak | Erkek | Türkçe | Özü tertemiz olan kiş |
| Özüdoğru | Erkek | Türkçe | Dürüst ve doğruluğu ilke edinen |
| Özüm | Erkek | Türkçe | Kardeş gibi tutulup sevilen |
| Özün | Erkek | Türkçe | 1. Hakkıyla kazanılmış ün. 2. Şiir. |
| Özüpek | Erkek | Türkçe | Ruhen güçlü |
| Özver | Erkek | Türkçe | Öz ver |
| Özverdi | Erkek | Türkçe | Öz verdi |
| Özveren | Erkek | Türkçe | Özveride bulunan, fedakar |
| Özveri | Erkek | Türkçe | Bir amaç ya da kişi için kendi yararlarından vazgeçme, fedakarlık |
| Özyay | Erkek | Türkçe | Yay gibi çevik ve atılgan yapılı |
| Özyürek | Erkek | Türkçe | Güçlü korkusuz |
| Özyurt | Erkek | Türkçe | Anavatan, anayurt |
| Özyuva | Erkek | Türkçe | Ata evi, dönülecek asıl yer |
- bebek isimleri
- O harfi
Tepkini Göster
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Yorumlar
Sende Yorumunu Ekle