Bebek İsimleri Listesi - Z Harfi İle Başlayanlar
208
| İsim | Cinsiyet | Köken | Anlamı |
| Zabit | Erkek | Arapça | 1. Askere kumanda eden rütbeli asker. 2. Ticaret gemilerinden, geminin hareketini yöneten idareci. 3. İdare etme gücü olan. (Mecaz): Tuttuğunu koparan, dediğini yaptıran kimse. |
| Zade | Erkek | Farsça | 1. Evlat, oğul. 2. Dürüst, doğru adam. |
| Zafer | Erkek | Arapça | l. Amaca ulaşma, basan. 2. Düşmanı yenme, üstün gelme, utku. |
| Zafir | Erkek | Arapça | Zafer kazanan, üstün gelen |
| Zağnos | Erkek | Türkçe | Bir tür doğan kuşu |
| Zahid | Erkek | Arapça | Zühd sahibi, şüpheli şeyleri bile terkederek günahtan kaçan, Allah korkusuyla dünya nimetlerinden el çeken (kimse) muttaki |
| Zahide | Erkek | Arapça | (bkz. Zahid) |
| Zahir | Erkek | Arapça | Parlak, parlak yıldız. Allahın isimlerindendir. Kuran-ı Kerimde Hadid suresi 3. ayette geçer |
| Zahire | Erkek | Arapça | (bkz. Zahir) |
| Zahit | Erkek | Arapça | Dince yasak olan şeylerden sakınan |
| Zahrettin | Erkek | Arapça | Dinin zerresi, Dinin çekirdeği |
| Zaid | Erkek | Arapça | Artan, artıran. -Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır |
| Zaide | Erkek | Arapça | (bkz. Zaid) |
| Zaik | Erkek | Arapça | Tad alan, tadıcı, tadan |
| Zaika | Erkek | Arapça | (bkz. Zaik) |
| Zaim | Erkek | Arapça | 1. Kefil. 2. Prenses, şef. |
| Zaime | Erkek | Arapça | (bkz. Zaim) |
| Zakir | Erkek | Arapça | Zikreden, ,anan. Allahı gerektiği gibi teşbih ve tehmid eden. Kuranı öğüt verici, gerçek bir zikir olarak gören |
| Zakire | Erkek | Arapça | (bkz. Zakir) |
| Zal | Erkek | Farsça | İran’da eskiden kalma mitolojik bir savaşçı. Aynı zamanda horoz ibiği anlamında da kullanılıyor. |
| Zambak | Erkek | Arapça | Güzel ve iri çiçekli bir süs bitkisi |
| Zamir | Erkek | Arapça | 1. İç, yüz. 2. Yürek, vicdan. 3. Gönülde gizli olan sır. 4. Adın yerini tutan sözcük. |
| Zamire | Erkek | Arapça | (bkz. Zamir) |
| Zara | Erkek | Türkçe | Anlamı bilinmiyor. |
| Zarafet | Erkek | Arapça | İncelik, güzellik, zariflik |
| Zarif | Erkek | Arapça | 1. Nazik ve hoş konuşan, ince ve hoş tavırlı olan kimse, kibar. 2. İnceliği, latifliği ile hoşa giden. |
| Zarife | Erkek | Arapça | (bkz. Zarif) |
| Zati | Erkek | Arapça | 1. Kendiyle ilgili, kendine ait, özel. 2. Özle ilgili. |
| Zatinur | Erkek | Arapça | Aydınlık, nurlu kişi |
| Zatiye | Erkek | Arapça | (bkz. Zati) |
| Zayi | Erkek | Türkçe | Kayıp, yitik. |
| Zayiçe | Erkek | Farsça | Yıldızların belli zamandaki yerlerini gösteren cetvel |
| Zebercet | Erkek | Arapça | Zümrütten daha açık yeşil olan, zümrüt kadar değerli olmayan bir süs taşı |
| Zebih | Erkek | Arapça | 1. Kesilmiş veya kesilecek kurban. 2. Hz. İsmail ile Hz. Muhammedin babası Hz. Abdullahın lakabı. |
| Zeheb | Erkek | Arapça | Altın. (bkz. Zer) |
| Zehra | Erkek | Arapça | Çok beyaz ve parlak yüzlü. Hz. Muhammedin kızı Hz. Fatımanın lakabı |
| Zehre | Erkek | Arapça | Çiçek. (bkz. Şükufe) |
| Zehrevan | Erkek | Arapça | Kurandaki sure-i Bakara ile Sure-i Al-i İmran |
| Zekai | Erkek | Arapça | Zekayla ilgili, zekaya ait |
| Zekavet | Erkek | Arapça | Zeka, zeki-lik |
| Zekeriya | Erkek | Türkçe | Kuran-ı Kerimde ismi geçen peygamberlerden biri |
| Zeki | Erkek | Arapça | 1. Zekalı çabuk anlayan ve kavrayan. 2. Zeka belirten. |
| Zekire | Erkek | Arapça | Belleği güçlü olan, unutmayan |
| Zekiye | Erkek | Arapça | Anlayışlı, kavrayışlı, zeka sahibi |
| Zelal | Erkek | Kürtçe | Berrak anlamında kullanılmaktadır. |
| Zelem | Erkek | Arapça | Tüyü ve demir ucu bulunmayan küçük bir ok çeşididir. |
| Zeliha | Erkek | Arapça | (bkz. Züleyha) |
| Zemherir | Erkek | Arapça | Gündönümünden sonraki şiddetli soğuklar, kara kış. (22. Aralıktan 31 Ocaka kadar) |
| Zemin | Erkek | Farsça | 1. Yer, yeryüzü. 2. Temel, dayanak. Konu, tema. |
| Zemine | Erkek | Farsça | (bkz. Zemin) |
| Zemzem | Erkek | Arapça | Kabe çevresindeki ünlü kuyu ve bu kuyunun müslümanlarca kutsal sayılan suyu |
| Zenan | Erkek | Farsça | 1. Kadınlar. 2. (bkz. Nisa). |
| Zennişan | Erkek | Arapça-Farsça | Ünlü, tanınmış kadın |
| Zennur | Erkek | Türkçe | (bkz. Zinnur) |
| Zerak | Erkek | Arapça | Mavi, gök renkli |
| Zerare | Erkek | Farsça | Saçıntı, saçılan şey |
| Zerda | Erkek | Bilinmiyor | Anlamı ve kökeni konusunda bilgi sahibi olan ziyaretçilerimiz bize yardımcı olabilirler. |
| Zerefşan | Erkek | Farsça | 1. Altın saçan, altın saçıcı. 2. Altın kakmalı. 3. Bir lale türü. |
| Zeren | Erkek | Türkçe | Anlayışlı, kavrayışlı, zeki |
| Zergül | Erkek | Farsça | Altın gibi |
| Zergun | Erkek | Farsça | Altın renkli, altın gibi san olan |
| Zeria | Erkek | Arapça | Vesile, bahane, fırsat |
| Zerin | Erkek | Farsça | Altından olan, altın gibi parlak olan, san olan |
| Zerişte | Erkek | Farsça | 1. Altın tel, sırma. 2. San. |
| Zerka | Erkek | Arapça | 1. Gök gözlü. 2. Gök mavisi. 3. Mavi. |
| Zernigar | Erkek | Farsça | Altınla işlenmiş, yaldızlı |
| Zernişan | Erkek | Farsça | Kılıç gibi şeylerin üzerine kakma altınla yapılan işleme, süs |
| Zerr | Erkek | Arapça | Karınca yumurtası. Ebu Zerr: Ashab-ı Kiramda zühd ve takvaca meşhur bir zat |
| Zerre | Erkek | Arapça | Pek ufak parça. * Atom. * Çok küçük karınca. * Güneş ışığında görünen ufacık tozlar. * Küçük boylu adam. |
| Zerrin | Erkek | Farsça | 1. Altından mamul. 2. Altın renginde sarı. 3. Parlak. 4. Güzel kokulu bir cins çiçek. 5. Fulya. |
| Zertar | Erkek | Farsça | 1. Altın tel, sırma. 2.Güneş ışını. |
| Zerver | Erkek | Farsça | Altın yaldızlı olan |
| Zerya | Erkek | Kürtçe | Okyanus demek. |
| Zevahir | Erkek | Arapça | 1. Parlak yıldızlar. 2. (bkz. Zahir). |
| Zeval | Erkek | Arapça | 1.Yerinden ayrılıp, gitme. 2. Zail olma, sona erme. 3. Güneşin başucunda bulunma zamanı. |
| Zevkan | Erkek | Arapça | 1. Zevk bakımından, zevkçe. 2. Zevk yoluyla. |
| Zevra | Erkek | Arapça | 1. Dicle nehri. 2. Bağdat şehri. |
| Zevrak | Erkek | Arapça | 1. Kayık, sandal. 2. Mekkede yapılan zemzem şişesi. 3. Çiçek testisi, kadehi. |
| Zevvak | Erkek | Arapça | 1. Bir şeyi çok fazla tadan. 2. Bir şeyi çok fazla deneyen. 3. Bir şeyin çok fazla farkına varan. |
| Zeycan | Erkek | Farsça | Candan, cana yakın |
| Zeyneb | Erkek | Arapça | Değerli taşlar, mücevherler. Zeyneb binti Cahş: Peygamberimiz (s.a.s) in hanımlarından |
| Zeyneddin | Erkek | Arapça | Dinin zineti, süsü |
| Zeynel | Erkek | Türkçe | Zeynelabidin adından kısalmış ad |
| Zeynelabidin | Erkek | Arapça | İbadet edenlerin süsü. |
| Zeynep | Erkek | Türkçe | Değerli taşlar, mücevher |
| Zeyni | Erkek | Arapça | Süsle, bezekle ilgili |
| Zeyniye | Erkek | Arapça | (bkz. Zeyni) |
| Zeyno | Erkek | Türkçe | Zeynep adının bozulmuş hali |
| Zeynullah | Erkek | Arapça | Allahın süsü |
| Zeynur | Erkek | Arapça | (bkz. Zinnur) |
| Zeyrek | Erkek | Türkçe | 1. İlgi çekici. 2. Eli uz, usta. 3. Akıllı, zeki. |
| Zeyşan | Erkek | Bilinmiyor | İki cihanda tek olan. Tam olarak anlamını bilen ziyaretçilerimiz Zeyşan isminin tam karşılığını yorum veya iletişim yolu ile bize ulaştırabilirlerse en kısa zamanda gereken düzeltme yapılacaktır. |
| Zeyyal | Erkek | Arapça | Uzun etekli |
| Zeyyan | Erkek | Arapça | Süsler, pırıltılar |
| Zeyyat | Erkek | Arapça | Zeytinyağı, zeytinyağı yapan kimse |
| Ziba | Erkek | Farsça | 1. Süslü, güzel. 2. Yakışıklı. |
| Zibaru | Erkek | Farsça | Güzel yüzlü, dilber |
| Zican | Erkek | Farsça | 1. Canlı, canayakın, candan. |
| Zihni | Erkek | Arapça | Zihinle, akılla ilgili |
| Zihniye | Erkek | Arapça | (bkz. Zihni) |
| Zikra | Erkek | Arapça | 1. Anma, hatırlama. 2. İbret, örnek. 3. Öğüt. |
| Zikri | Erkek | Arapça | Anma ile ilgili |
| Zilan | Erkek | Kürtçe | Yeniden doğuş anlamına gelmektedir. |
| Zinde | Erkek | Farsça | 1. Diri, yaşayan, canlı. 2. Dinç, sağlam, güçlü kuvvetli. |
| Zinet | Erkek | Arapça | Süs, bezek |
| Zinnur | Erkek | Arapça | Nurlu, ışıklı, aydınlık |
| Zinnure | Erkek | Arapça | (bkz. Zinnur) |
| Zinnureyn | Erkek | Arapça | İki nur sahibi. Hz. Osmana Hz. Muhammed (s.a.s)in iki kızıyla evlendiği için bu ad verilmiştir |
| Zirve | Erkek | Arapça | Doruk, bir şeyin en yüksek noktası, tepesi |
| Zişan | Erkek | Arapça | 1. Şanlı, sereni. 2. Canlı. 3. Bir tür lale. |
| Zivekar | Erkek | Arapça | Vekarlı. Vakar dolu. Vakar sahibi |
| Ziver | Erkek | Farsça | Süs, bezek |
| Ziverbey | Erkek | Türkçe | (bkz. Ziver) |
| Ziya | Erkek | Arapça | Aydınlık, parlaklık, nur, ışık |
| Ziyad | Erkek | Türkçe | Fazlalık, çokluk. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır. Ziyat |
| Ziyaeddin | Erkek | Arapça | Dinin ışığı, aydınlığı |
| Ziynet | Erkek | Türkçe | (bkz. Zinet) |
| Ziyneti | Erkek | Arapça | Süsle, bezekle ilgil |
| Zobu | Erkek | Türkçe | 1. İri yarı, kadın, kaba. 2. Delikanlı. 3. Zor, sıkıntılı. 4. Eski vezir konaklarındaki hizmetlilere verilen ad. |
| Zöhre | Erkek | Türkçe | Mitolojide, şehvet, müzik ve aşkı temsil eden ve divan edebiyatımızda zühre olarak adlandırılan bir yıldız. Kaynak: eksisozluk Bknz Zühre |
| Zoral | Erkek | Türkçe | Zor al |
| Zorbey | Erkek | Türkçe | Zor ve Bey kelimelerinin birleşiminden meydana gelmektedir. |
| Zorlu | Erkek | Türkçe | 1. Güzel, çok güzel, iyi. 2. Yakışıklı. 3. Güçlü, dayanıklı.4. Sert, keskin. 5. Yürekli, cesur. 6. Girgin, girişken. |
| Zübeyde | Erkek | Arapça | Öz, asıl, cevher |
| Zübeyir | Erkek | Arapça | (bkz. Zübeyr) |
| Zübeyr | Erkek | Arapça | Yazılı, küçük şey |
| Zuhal | Erkek | Arapça | Güneşe uzaklık bakımından altıncı durumda olan gezegen, satürn |
| Zühal | Erkek | Arapça | Dokuz gezegenden altıncısı (Satürn) |
| Zühdi | Erkek | Arapça | (bkz. Zühdiye) |
| Zühdiye | Erkek | Arapça | Her türlü zevke karşı koyarak kendini ibadete veren. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır |
| Züheyr | Erkek | Arapça | 1.Küçük çiçek, çiçekcik. 2. Banet Suad kasidesinin sahibi olan Kabın kendisi gibi şair olan babası. |
| Zühra | Erkek | Arapça | Cennette bir çiçek. Bu isim hakkında daha fazla bilgi sahibi olan ziyaretçilerimiz bize ulaşabilirler. |
| Zühre | Erkek | Arapça | Çoban yıldızı, venüs |
| Zuhur | Erkek | Arapça | Görünme, meydana çıkma, baş gösterme. |
| Zuhuri | Erkek | Arapça | Orta oyununda komik rolünü yapan kimse |
| Zülâl | Erkek | Arapça | Saf, berrak, tatlı, hafif, güzel, soğuk su. * Yumurta akı |
| Zülal | Erkek | Arapça | 1. Hafif, saf ve tatlı su. |
| Züleyha | Erkek | Arapça | Hz. Yusuf un hanımı, güzelliğiyle ünlenmiştir |
| Zülfa | Erkek | Osmanlıca | Yakınlık, yaklaşma. |
| Zülfi | Erkek | Arapça | 1. (bkz. Zülfıkar). 2. Kılıcın kabzasına iliştirilen süs. |
| Zülfibar | Erkek | Farsça | Dağılmış, saçılmış saç |
| Zülfikar | Erkek | Arapça | 1. Hz. Peygamberin Hz. Aliye hediye ettiği çatal ağızlı kılıç. 2. İki parçalı. |
| Zülfiyar | Erkek | Farsça | Sevgilinin zülüflü saçı |
| Zülfiye | Erkek | Arapça | Saçları çok güzel olan |
| Zülfizar | Erkek | Farsça | Ağlayan, inleyen saç |
| Zülfü | Erkek | Arapça | Zülfikârla ilgili |
| Zülfükar | Erkek | Arapça | Hz. Alinin ünlü çatal ağızlı kılıcı |
| Zülkarneyn | Erkek | Arapça | 1. İki boynuzlu anlamında. 2. Kur’an-ı Kerim’de adı geçen şahıs. 3. Büyük İskender. Kur’an-ı Kerim’de toplam 6 ayette geçmektedir. |
| Zülüf | Erkek | Türkçe | Saçın adrift halinden, atraktif bir görüntü sağlamak amacıyla, ayrıca üzerine yoğunlaşılan, ayrı bir görüntüyle salınan saç parçası, bölümü... (bkz: percem), (bkz: kakul). |
| Zümer | Erkek | Arapça | 1. Zümreler, gruplar. 2. Kuran-ı Kerimin 39. süresi. |
| Zümra | Erkek | Arapça | 1. Güzel, iyi ahlaklı. 2. Cesur, yiğit, yürekli. 3. Zeki, bilgili kadın. |
| Zümrüt | Erkek | Arapça | Parlak yeşil renkli kıymetli taş |
| Zürare | Erkek | Arapça | Saçıntı, saçılan şey |
- bebek isimleri
- Z harfi
Tepkini Göster
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Yorumlar
Sende Yorumunu Ekle